“Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6.6.2018 tarihli 30443 sayılı tebliğ ile Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından 8 Haziran Cuma günü Yapı Kayıt Belgesi başvuruları başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca İmar Barışı olarak adlandırılan Yapı Kayıt Belgesi düzenlemeleri son zamanlarda gayrimenkul sektörünün gündeminde yer alıyor.

“Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” 6.6.2018 tarihli 30443 sayılı tebliğ Resmi Gazete’de yayınlandı. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesine dayanılarak hazırlanan bu usul ve esaslara göre afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar kayıt altına alınarak bu yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilebilecek. Yapı Kayıt Belgesi ile İmar Kanunu’na göre alınmış yıkım kararları ve idari para cezaları varsa iptal edilecek.
Yapı Kayıt Belgesi’ne Nasıl Başvuruluyor?
8 Haziran Cuma günü başlayan Yapı Kayıt Belgesi başvuruları e-Devlet Kapısı üzerinden “Yapı Kayıt Belgesi Başvuru Formu” aracılığıyla 31 Ekim 2018 tarihine kadar yapılabilecek. Yapının bulunduğu arsanın 29.7.1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlar için %3, ticari kullanımlar için %5 oranında hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi başvuru bedeli ise 31 Aralık 2018 tarihine kadar ise ödenebilecek.
Hangi Yapılar Yapı Kayıt Belgesine Başvurabiliyor?
31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapıların yanı sıra bu tarih itibarıyla kaba inşaatı bitmiş sıvası ve boyası yapılmamış yapılar da bu kapsamda değerlendirilecek. İmar mevzuatı dışına çıkan yani fazla kat ve daire yapan Yapı Konut Kooperatifleri, tapusu olmayan gecekondular, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan alanlar (sit alanı, kıyı kenarın deniz tarafında kalan yerler) da Yapı Kayıt Belgesi için müracaatta bulunabilecek. Bu yapılar arasında sosyal donatı için tahsisli olması hâli hariç hazine taşınmazları, yan ve ön çekme mesafelerine uyulmadan yapılan yapılar, köylerde tapulu tarla üzerine ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan bağ, bahçe evleri, Güneş Enerjisi Santralleri (GES) de yer alıyor. Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar, hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesinde belirtilen istisnai alanlarda bulunan yapılar ise Yapı Kayıt Belgesi alamayacak.
Yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olan Yapı Kayıt Belgesi, imar açısından ekstra bir hak sağlamayacak, müktesep hak oluşturmayacak. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanacak. Yapı Kayıt Belgesi, tapu yerine kullanılamayacak. Yapı Kayıt Belgesi aldıktan sonra malikler tam muvafakat ile Kanun kapsamında gerekli belgelerle birlikte tapuya müracaat ederek ve Yapı Kayıt Belgesi için ödenen bedel kadar ilave ödeme yaparak, cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edebilecekler.
Gayrimenkul danışmanlık ofisleri, hukuk danışmanları, değerleme uzmanları, gayrimenkul ortaklıkları, firmaları, mimarlık ve restorasyon ofisleri konu hakkında bilgilendirme çalışması yürütüyor. Bu süreçte İmar Barışı ya da İmar Affı olarak adlandırılan düzenlemeler hakkında farklı perspektiflerden yorumlar yapılıyor.
Bu çerçevede GYODER ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) işbirliğinde 26 Haziran 2018 tarihinde İTO Merkez Binası’nda “İmar Barışı” başlıklı bir panel düzenlendi. GYODER, İTO, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan isimler konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Panelde İmar Barışı düzenlemelerinin getirilerinden bahsedildi. Öte yandan TMMOB Mimarlar Odası, 3 Mayıs 2018’de kamuoyuna “seçim sürecinde, ‘İmar Barışı’ olarak topluma sunulan kaçak yapılaşma affının; halkın can güvenliğini tehlikeye atan, tarihsel ve doğal alanları tahrip eden, hukuk dışı uygulamaları yasallaştıran ve kentlerimizi yaşanmaz hâle getiren bu girişimin geri çekilmesi gerektiğini” söyleyerek, sürecin takipçisi olacağını duyurdu.
TMMOB Şehir Plancıları Odası ise, “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında tebliğin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve takiben iptaline, tebliğin dayanağı olan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesinin de Anayasa’ya aykırılığına ilişkin iddia ile Anayasa Mahkemesi’ne iletilmesi suretiyle, iptaline karar verilmesi talebiyle Danıştay Başkanlığı’na başvuruda bulundu.
İmar barışı, imar mevzuatına uygun olmayan yapılara tanzim edilecek Yapı Kayıt Belgesi ile çözüm noktasında ilerleme sağlanamayan sorunları ortadan kaldıracak, iş dünyası ve vatandaşlarımızla devlet arasındaki sıkıntıları çözecektir. Bu vesileyle imara ilişkin sorunları çözülen iş dünyasının daha iyi işlere imza atacağı muhakkaktır.
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç
“Yılda 500 bin adet konutu dönüştürürsek, dönüşümü 15 yıl gibi bir sürede tamamlayabiliyoruz. Bunun için zaman kaybetmeden, prosedürlere kısa yollar yaratarak sorunları çözüp, önümüzdeki 15 yılda bu problemi el birliğiyle atlatmamız gerekiyor. Bu açıdan İmar Barışı çok büyük bir önem taşıyor. Vatandaşın yıllardır çözüm beklediği sorunları ortadan kaldıran İmar Barışı, yarattığı gelirle de kentsel dönüşüme hız kazandıracak.”
GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kültür varlığı kapsamına alınan tescilli yapıların sayısı 80.000 adettir. Mevcut yasa tasarısından bütün bu tescilli yapıların çıkarılması gerekir. Aksi takdirde, parasal karşılığı hesaplanamayacak olan kültür mirası tescilli yapılar sadece emlak olarak görülerek feda edileceklerdir.”
İstanbul Adalar Kent Konseyi Mimarlık ve Şehircilik Çalışma Grubu
“Vatandaş ile belediyeler arasında ortaya çıkan imardan kaynaklı sorunlar, mahkemelerde süreçlerin uzaması, belediyeler imara aykırı yapılarla ilgili yıkım işlemini gerçekleştirirken yaşanan zorluklar, vatandaşların bu ihtilaflardan dolayı oturdukları evlerine su, elektrik, doğalgaz bağlatamamaları ya da kaçak kullanım yapmaları sebebiyle İmar Barışı’na ihtiyaç duyulmuştur. İmar Barışı kapsamında verdiğimiz yapı kayıt belgesi ile vatandaşın yıkım endişesini ortadan kaldırıyoruz. Su, elektrik ve doğalgaz bağlatmak isteyenlere, bu belge ile imkân sağlıyoruz. Belediyenin, imar kanunu kapsamında alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarını da iptal ediyoruz. Bu konularda başvuran vatandaşlarımızla hemen barışıyoruz.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Dr. Av. Veli Böke
“Söz konusu yasal düzenleme ile, İstanbul Tarihi Yarımada’nın bir bölümü, Boğaziçi Kanunu ile tanımlanan Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi’nin bir bölümü ve Çanakkale Gelibolu Tarihi Alanı dışında kalan ülkedeki tüm tarih, kültür ve tabiat varlıklarında, orman alanlarında, kıyı alanlarında, nitelikli tarım arazilerinde yapılan tüm kaçak yapıların affı öngörülmektedir.”
TMMOB Şehir Plancıları Odası
“Kaçak yapılaşma nedeniyle verimli tarım arazileri, orman alanları, su havzaları tahrip edilmiş; sanayi ve turizm sektörleri olumsuz etkilenmiştir. Af kapsamındaki yapılar, hukuken yasadışı ve özellikle anayasanın kamu kaynakları, kıyı, doğal çevre ve ormanların korunmasına ilişkin temel maddelerine aykırıdır.”
“Bugüne kadar birçok kez denenen imar affının ve inşaat sektörünü temel alarak hızlı büyüme hedefleriyle arazi rantı üzerine temellendirilen ekonomi politikalarının tekrarlanması yerine; spekülasyonlara ve rant paylaşımına dayalı bir yapılı çevre üretimini özendirmeyen, kentsel sorunları, toplumsal ve fiziksel bütünlüğü olan planlama politikalarıyla çözmeyi hedefleyen bir anlayış benimsenmelidir.”
“Yeni ‘İmar Affı’ ve denetimsiz yapılar ile; toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşerek pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak popülist uygulamalar yeniden ve sınırsız bir şekilde yürürlüğe sokulmaktadır. Oysa topraklarının tamamı depremsellik koşullarında olan Türkiye’de, deprem nedeniyle ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik kayıplar, ciddi tedbirler alınmasını gerektirmektedir.”
TMMOB Mimarlar Odası