Yaşam Alanlarımızda Güvende miyiz?

Ece Aytaç Özcan, İş Geliştirme Uzmanı, Doğa HSE Group
ece.aytac@dogahse.com


İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konuları, çoğunlukla sadece iş yerlerimizde önceliklerimiz arasına alırız. Bu konudaki yasal düzenlemelerin amacı da iş yerlerindeki gereklilikleri belirlemek, çalışma şartlarının iyileşti-rilmesini sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların görev, hak ve sorumluluklarını tanımlamaktır. Peki, günün sonunda iş yerlerimizden ayrıldığımızda, güvenlik önlemlerine artık ihtiyacımız kalmıyor mu? Yaşam alanlarımızda, hem kendimizin hem de diğer aile bireylerinin güvende olduğundan emin miyiz?

Yaşam alanlarında güvenlik denildiğinde akla ilk gelenler; bina içi ve dışı kamera sistemleri, görüntülü kapı telefonları, otopark – bariyer ve turnike sistemleri gibi elektronik ve personel bazlı akıllı(!) tedbirler oluyor. Yeni bir ev satın alırken bu sistemler ne kadar kaliteli ve işlevsel olursa içimiz o kadar rahat ediyor. Aslında yaşam alanlarımız sandığımız kadar masum değil; yangın, gaz, yükseklik, kayma, takılma gibi sağlığımızı tehdit eden risklerle bir aradayız.

Yaşam alanlarımız 5 yaşındaki bir çocuk için de 20 yaşındaki bir genç veya 80 yaşındaki bir yaşlı için de yaşanılabilir özelliklerde ve güvenli olmalıdır. Çoğumuz evimizde bir ampul değiştirmiş, sigortanın atmasına neden olmuşuzdur. Merdiven kullanmış, kayıp düşme tehlikesi atlatmışızdır. Belki bir yangına belki de gaz kaçağına neden olmuşuzdur. Ne yazık ki yanlış davranış şekillerinin sonucunda küçük ya da büyük kaza geçirenler, yaralananlar hatta hayatlarını kaybedenler de var.

Evlerde gerçekleşen yangın kazası haberleriyle sıklıkla karşılaşırız. Bu yangınların temel nedenlerini binalarda yangına karşı alınan önlemlerin yetersizliği, elektrik tesisatlarındaki uygunsuzluklar, bilinç ve farkındalık eksikliği olarak ele alabiliriz. Binalarda yangın merdiveni, acil kaçış ve tahliye yollarının bulunması; olası bir acil durumda kaçışa engel olmayacak şekilde bu yolların açık ve temiz olması gerekir. Müdahale edilebile-cek yangınlar için ise kolay ulaşılabilecek bir yerde, mutlaka en az bir adet 2 kg’lık ABC sınıfı yangın söndürücü tüp bulundurulmasını, kullanımı ve kontrol aşamalarının önceden öğrenilmesini tavsiye ediyorum.

Binalarda yangın alarm sistemleri; özellikle otopark, enerji ve ısıtma merkezi, makine daireleri gibi alanlarda meydana gelebilecek yangını önceden algılayıp uyarı verirken; gaz alarm sistemleri ise özellikle, zehirli gazların oluşabileceği ve birikebileceği alanlarda ve gaz hatlarının geçiş noktalarında kullanılıyor. Bu sistemlerin erken algılama ile uyarı sistemlerini devreye sokmaları sayesinde çok büyük felaketler önlenebiliyor. Otoparklarda biriken gazlar ve ateşleme sistemlerinin sürekli aktif olması risk seviyesini de artırdığından, otopark kapasitesi büyük olan binalarda yangın söndürme sistemleri de kullanılması öneriliyor. Yangın anında devreye giren bu sistemler, söndürme işleminin otomatik olarak gerçekleştirilmesiyle yangının büyüyerek müdahale edilemeyecek duruma gelmesini önlüyor.
Floresan armatürlerle yapılan aydınlatma sistemleri de insan ve çevre sağlığı açısından ayrı bir tehlike saçıyor. Bu tür aydınlatma sistemleri elektrik konusunda tasarruf sağlıyor olsa da, içerdiği cıva ve fosfor sağlığımızı tehdit ediyor. Floresan veya diğer tasarruflu ampullerin kırılması durumunda; bulunulan yerin havalandırılmasının, dökülen tozun kesinlikle solunmaması ve temizlik için elektrik süpürgesi kullanılmaması gerektiğinin altını çiziyorum. Hatta bu ampuller, tehlikeli atık olarak sınıflandırılıp ayrı şekilde bertaraf ediliyor.

Yaşam alanlarında bir başka tehlike faktörü ise merdiven kullanımı: Merdiven yerine masa veya sandalye kullanılmamalı, merdiven kullanımı gerektiren işler tek başına yapılmamalıdır. Evlerimizde anlık veya uzun süreli işler gereği merdiven kullanmak zorunda kalabiliyoruz. Merdiven ile yapılan güvensiz çalışmalar, ev kazalarının başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Yüksekte saatlerce ayakta kalmayı gerektiren kapsamlı bir iş ile bir ampulün hızlıca değiştirilmesinin arasında fark vardır. Yapılacak iş iyi bir el becerisi veya güç gerektiriyor olabilir. Bu durumda varsa site yönetiminden, ilgili firmalardan veya eğitimli tesisatçılardan destek alınması güvenli bir çözüm olacaktır.
Sağlık ve güvenlikle ilgili konular, önlemler, tehlikeler saymakla bitmez. Doğru davranış biçimlerini önce yaşam alanlarımızda uygulamaya başlayarak aile bireylerimize örnek olmalı, toplumumuzda bu kültürün yer-leşmesine hepimiz destek olmalıyız.

Tedbir almak için beklemeyelim.

bi_özet gayrimenkul | 5. sayı | Temmuz 2018

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s