/// BTM’nin Katkılarıyla///
Çatılar, içinde yaşadığımız yapıyı dış etkenlere karşı koruyan, içerisinde konfor koşullarımızı devam ettirebilmemizi sağlayan koruyucu bir kabuktur. Yaşadığımız mekânları sıklıkla estetik ya da fiziksel gereksinmelerden dolayı değiştirip yenilesek bile, çatılar hiç aklımıza gelmeyen, göz ardı ettiğimiz yapı elemanlarıdır. Biz iç mekânda düzenlenmiş konfor şartlarında yaşantımızı sürdürürken, çatılar farklı sıcaklıklara, rüzgâra, yağışa, kısaca tüm dış etkenlere biz farkında olmadan karşı koyar.
Çatıların periyodik olarak bakıma ihtiyacı vardır. Zaman içerisinde bakım yapılmadığı takdirde yıpranır ve en sonunda oldukça pahalı bedellerle tekrar yenilenme zorunluluğu ortaya çıkar.
Çatının akıtması, koruyuculuğunu yitirmesi onu oluşturan yapı bileşenlerinde ve bir süre sonra da yapı bütününün kendisinde onarılamaz hasarların oluşmasına sebep olur. Yapının ekonomik ömrünün erken bitmesine yol açar.
Çatının iki temel yapısal bileşeni vardır; bunlar, statik olarak taşıyıcı sistem tabakası ve dış etkenlere karşı koyan örtü tabakasıdır. Örtü tabakası, iç mekândaki sıcaklık ve konfor koşullarının dış mekâna yayılmasını önlerken, dış ortamdaki zorlu şartların da iç ortama girmemesi için bariyer oluşturur. Çok genel olarak, örtü katmanları arasında ısı izolasyon katmanı, buhar kesici ve dengeleyici katman, su geçirimsizliğini sağlayan katman ve tüm sistemi, termik şoklara ve güneşin yaydığı UV ışınlarına karşı koruyan yüzey koruyucu tabaka mevcuttur. Taşıyıcı sistem ve diğer yapı bileşenleri de bünyesinde bu yukarıda sıraladığımız işlevleri içeren “örtü tabakası” altında korunmaya alınmışlardır. Çatılar; ister eğimli ister düz teras ya da farklı geometrilerde olsun, yukarıda bahsedilen tabakalar küçük yapısal farklılıklar göstererek, çatı sistemi içerisinde işlevsel olarak yerlerini alırlar. Çatılar, üstlendikleri görevi yerine getirirken, katmanlar arasındaki zorlayıcı iç gerilmeler ve dış koşullardan kaynaklanan farklı kuvvetlere/koşullara karşı koyar. Bu açıdan üstlendikleri görev aslında azımsanacak gibi değildir.
Çatılarda Sık Rastlanan Problemler
Tasarım ve imalat aşamasındaki eksikler ve hatalar:
Uzun ömürlü ve problemsiz bir çatı, tasarım aşamasında oluşturulmalıdır. Tasarımında doğru eğimlendirilmiş, diğer yapı elemanlarıyla iyi ilişkilendirilmiş, malzeme cinsi ve uygulama yöntemi, detaylı öngörülere göre düşünülmüş bir çatı örtüsü yıllarca problemsiz hizmet edebilir.
Çatının tasarım aşamasında yapılan hatalar:
- Baca, ışıklık, parapet ve asansör odası, bina kalkan duvarları gibi, çatıdaki diğer yapısal elemanlarla çatı örtüsünün geometrik birleşimlerinin ve detaylarının gerektiği gibi çözülmemiş olması,
- Çatı örtüsünün imalat sırasında doğru detaylarda uygulanmamış olması, yeterli bindirmelerin yapılmaması, montaj ve yapıştırma eksikleri, kenar dönüşlerde pay bırakılmamış olması gibi işçilik/imalat kusurları,
- Yapının bulunduğu yerin iklimsel özelliklerine göre doğru malzeme seçilmemiş olması,
- Su giderlerinin doğru, yeterli sayıda ve kapasitede konumlandırılmamış olması,
- Yetersiz havalandırma yapılması, yapı elemanlarının iç bünyesindeki yoğuşma neminin dışarı atılamamasından dolayı malzemenin yapısal özelliklerine zarar vererek onu kullanılamaz hale getirmesi,
- Dilatasyon hatlarındaki detayların tasarım aşamasında doğru çözülmemiş, imalat aşamasında da detayın gerektirdiği özende yapılmamış olması.
Yukarıda sıralanan hataların bir ya da birden çoğunu barındıran çatılar, imalatından itibaren sorun çıkarabilecek yapıdadır. Bu problemlerin çözülmesinin çoğunlukla bedeli yüksektir ve hatta çatının tekrar yapılmasını gerektirecek düzeye kadar çıkabilir.
Kullanım sürecinde karşılaşılan sorunlar:
- Çatılarda kullanılan malzemelerin yıpranması ve kullanım ömrünün bitmesi,
- Zorlu iklimsel koşulların yaşanması,
- Çatılara konulan anten, klima dış üniteleri, ısıtma / soğutma araçları, güneş enerjisi kolektörleri gibi çeşitli araç, ve ekipmanların montajının doğru yapılmaması,
- Çatıya monte edilen araç ve ekipmanlardan akan yağ ve kimyasal sıvıların reaksiyon göstererek çatı koruyucu kaplamasına zarar vermesi ya da kaplamayı eritmesi,
- Sadece bakım onarım amaçlı yürünecek şekilde tasarlanmış çatıların üzerinde sıklıkla gezilmesi,
- Zaman içerisinde kullanım gerekliliğinden kaynaklanan yapısal ilavelerin uygun teknikte yapılmaması,
- Sismik hareketler ve yapısal hareketler yaşanması,
- Termal şoklar oluşması,
- Aşırı hava kirliliği ve asit yağmurları,
- Haşarat ve hayvanların vereceği zararlar (havalandırma kapakçıkları ve menfezlerinin bu şekilde tıkanması),
- Kirlenme ve rüzgarla birlikte çatı yüzeyindeki birikintilerin su giderlerini tıkaması ve çatıda göllenme yaşanması,
- Komşu binalardan kopan, kırılıp düşen kütlelerin çatı yüzeyini tahrip etmesi,
- Bina taşıyıcı sisteminden gelen zorlanmalar sonucu örtü katmanlarının öngörülenden daha fazla gerilmeye maruz kalması, kopması ve yırtılması.
Çatılarda Sık Karşılaşılan Problemlere Çözüm Önerileri
Çatı yağmur olukları
Çatılarda oluk ve gizli dereler sıklıkla su kaçağı problemi yaşanan bölgelerdir. Sıkıntılı yüzey bulunduktan sonra temizlenip Bitüself gibi kendinden yapışkanlı bitümlü bantlar ve elastik su yalıtım malzemeleri ile kolayca su akıntısı kesilebilir.
Eğimli çatılardaki mahya ve dere bölgeleri
Eğimli çatılarda en sık problem yaşanan yerler mahya ve derelerdir. Bir uzman yardımı ile sıkıntı bulunur ve çatı malzemesinin tipine göre onarım yapılır.
Baca ve duvar dipleri
Bu bölgelerde kendinden yapışkanlı bantlar ile yalıtım sağlanır.
Komşu bina ile birleşim yerleri
Komşu binayla birleşim yerinden su sızması söz konusuysa; binanın çatısı ile komşu bina arasında çatlamayacak, çok elastik bir yalıtım malzemesine ihtiyaç var demektir. Bitümlü örtüler ve özel bantlarla birlikte kullanılan elastik sürme yalıtım malzemeleri ile bu sıkıntı giderilebilir.
Oluklu çatı kaplama levhaları
Oluklu levhalar delindiği, kırıldığı veya uçtuğu zaman aynı malzemeden alınıp, eskisinin yerine özel başlıklı çivi ile çakılması gerekir. Bu tip uygulamalarda güvenlik sebebiyle, mutlaka ustalarla çalışılmalıdır.
Shingle çatı kaplama levhaları
Shingle levhalar delindiği veya kalktığı zaman aynı malzemeden alınıp değiştirilmesi mümkündür. Oluklu levhalarda olduğu gibi güvenlik sebebiyle, mutlaka ustalarla çalışılmalıdır. Çatı yağmur oluklarında çatlama veya açılma varsa öncelikle tamiratı yapılmalıdır. Dere ve oluklarda, güneş ışınlarına dayanıklı, kendinden yapışkanlı bantlar ile yalıtım sağlanır. Dere bölgesindeki su yalıtımı kontrol edilmelidir.
Çatı ışıklıkları
Çatılardaki ışıklıkların çıtalarından veya çatı ile birleştiği yerlerden su sızabilir. Buralarda özel, UV dayanımlı mastikler ile suyu tutan tüm yüzeyler doldurulmalıdır. Eğer çözüm olmuyor ise, yüzey temizlenip ince zımpara ile pürüzlendirildikten sonra şeffaf sürme yalıtım malzemeleri kullanılabilir.
SÖZLÜK
Yoğuşma: Buharlaşmanın tersi; atmosferdeki su buharının gaz halden sıvı hale geçmesidir.
Dilatasyon: Oturma alanı büyük olan betonarme veya çelik konstrüksiyonlu yapılarda genleşme, kısalma veya zemindeki oturmalardan dolayı yapı elemanlarında doğabilecek hasarları önlemek amacıyla, yapının taşıyıcı konstrüksiyonu birbirinden tamamen bağımsız bloklar halinde tasarlanır. Bu bloklar arasında bırakılan boşluklara dilatasyon veya genleşme derzi adı verilir.
Çatı Örtüsü: Çatının üstüne gelen ve çatıyı yağmur, kar, rüzgâr ve güneş ışınları gibi etkenlerden korumak üzere, bu işleve elverişli gereçlerle yapılmış tabaka.
Gizli Dereler: Yağmur derelerinin saçak ucundaki pek de olumlu olmayan görüntüsünden kurtulmak için dereyi göstermeyen çözümlere denir. Çatılarda saçaklar en basit tek yüzeyliden, ucu damlalıklı gizli dereli, parapetsiz gizli dereli, altı açık ya da kapalı çözümlere kadar birçok değişiklik gösterir. Dereler genel olarak çinko ve bakır gibi metal levhalar ile oluşturulacağı gibi membran ile de oluşturulabilirler.