Çalışma Alanlarında Ne Kadar Güvendeyiz?

Ece Aytaç Özcan, İş Geliştirme Uzmanı, Doğa HSE Group, ece.aytac@dogahse.com

Bir önceki yazımda* 3 dönemdir iş sağlığı ve güvenliği yönetimi ile ilgili ders verdiğimiz özel bir üniversitedeki son uygulamamızdan bahsetmiştim. Bu yazımda ise bu uygulamanın sonuçlarını paylaşma fırsatı buluyorum. Proje kapsamında öğrencilerden ödev olarak üniversitelerinin seçtikleri bazı bölümleri için risk değerlendirmesi yapmalarını istemiştik. Risk değerlendirmesi yapılacak alanları ise; kafeterya, otopark, okul bahçesi, yemekhane, giriş ve güvenlik bölgesi olarak gruplara ayırmıştık. İlgili her grup, tehlikeleri bularak fotoğraflarını çekti, tehlikelerin şiddetlerini tahmin ederek riskleri hesapladı ve risk kontrol önlemleri sundu. Sonuçta projelerde; kahve makinesi, yüksekte duran saksılar, merdivenler ve klimalar farklı yerlerde tehlike kaynağı olarak belirlenirken, yürüyüş yollarındaki engellerin ve elektrik kablolarının ise neredeyse tüm ortamlarda tehlikeli durum oluşturduğu belirtilmişti. Bu da öğrencilerin daha iş hayatına atılmadan bile pek çok tehlike ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor.

Öğrenciler bize proje sunumlarını yaparken, Sosyal Güvenlik Kurumu da 2017 iş kazası ve meslek hastalığı istatistiklerini yayınladı. SGK İş Kazası ve Meslek Hastalığı İstatistikleri’ne (4-1/A)’e göre eğitim faaliyetlerinde iş kazası geçiren sigortalı sayısı toplam 5.551. Bu sayının yarısından fazlasını orta öğretim oluştururken, en az kaza sayısı (112) okul öncesi eğitime ait. Yükseköğretimden 1 erkek sigortalıya ise meslek hastalığı teşhisi konmuş. İş kazası sonucu ölen sigortalı sayısı 11 iken, bunların en fazlası (8) yine ortaöğretime ait. Ayakta ve yatışlı olmak üzere toplam geçici iş göremezlik süresi ise eğitim sektöründe 15.160 gün olarak raporlanmış.

Kaynak: SGK İş Kazası ve Meslek Hastalığı İstatistikleri (2017)


Ülkemizde 2017 yılında toplam 359.653 sigortalı iş kazası geçirmiş, bunun 300.770’i erkek. Meslek hastalığına tutulan 518 sigortalının ise 482’si erkek. Ayrıca sigortalılığı sona erdikten sonra 173 kişiye daha meslek hastalığı teşhisi konulmuş, bunların 156’sı erkek. İş kazası sonucu ölen 1.633 sigortalının 1.604’ü erkek. Ayakta ve yatışlı olmak üzere toplam geçici iş göremezlik süresi ise yaklaşık 4 milyon gün olarak raporlanmış, bu da neredeyse 10 bin yıldan fazla ediyor.

İş göremezlik sürelerine göre iş kazası geçiren sigortalı sayılarının illere göre dağılımına bakıldığında, İstanbul 93.003 kişiyle birinci sırada. Bu sıralamayı İzmir (31.024), Ankara (24.970), Kocaeli (23.065), Bursa (21.743), Manisa (12.914), Antalya (11.565) ve Tekirdağ (11.228) izliyor. Ağrı, Kilis, Bitlis, Hakkâri, Tunceli, Bayburt ve Iğdır illerinde ise 100’ün altında. Meslek hastalığı teşhisi konulanların sayısı İstanbul’da 124, Kocaeli’de 69, Ankara’da 52, Kütahya’da 47, Zonguldak’ta 40, İzmir’de 38, Kırklareli ve Sakarya’da 14, Bilecik’te ise 10. Bu sayı 37 ilimizde 10’un altındayken 35 ilimizde hiç meslek hastalığı teşhisi konulmamış.

İş göremezlik sürelerine göre iş kazası geçiren sigortalı sayılarının yaşlara göre dağılımına bakıldığında, en fazla iş kazası 20-37 yaş arasında (çoğunlukla Y kuşağı) görülüyor. Bunun nedeni Y kuşağının özgür hareket etmeyi seviyor olması, çok fazla iş değiştirmeleri, kural ve otorite tanımamaları olabilir. 60 yaş üzerinde (babyboomer kuşağı) iş kazası geçiren sigortalı sayısının ise daha düşük olduğu görülüyor. Bunun nedeni de işe olan bağlılıklarının daha yüksek olmasına, teknolojiden daha uzak olmalarına ve emeklilik nedeniyle 60 yaş üzeri çalışan sayısının düşük olmasına bağlanabilir.

Yaptığı iş, sektörü, cinsiyeti, konumu veya yaşı ne olursa olsun çalışanların hep risk altında olduğunu görüyoruz. Çalışanların beden ve ruh sağlığı ile refah seviyesinin en üst düzeye çıkarılması, çalışma ortamındaki risklerin minimuma indirilmesi gerekir. Ayrıca sağlık ve güvenlik konularının, genel eğitim ve mesleki eğitim programlarına dâhil edilmesi sonucu iş yerlerinde performans, verimlilik ve kalite de paralel olarak artacaktır.


* bi_özet gayrimenkul Kasım 2017 sayısındaki yazım: “Eğitim Alanlarında Güvende miyiz?”
bi_özet gayrimenkul | 7. sayı |Mart 2019