/// Aydınlatma Merkezi’nin Katkılarıyla///
Günümüzde çalışma ve yaşam alanlarının aydınlatması; planlama yaklaşımları, yeni çalışma kültürü ve dijital kontrollü aydınlatma sistemleri ile farklılaşma ve gelişim göstermektedir. Ofis ortamında ışığın geleneksel kalite kriterleri gelişmekte ve “insan odaklı aydınlatma” yaklaşımı ile yeniden tanımlanmaktadır. Bu yaklaşım dinamik bir çalışma kültürü içinde ışığın doğaya ve yaşam senaryosuna uyumlu bir şekilde doğru kullanımı ile “well-being” kavramını tanımlamaktadır.

Fotoğraf: Sahir Uğur Eren
Ofislerin yalnızca monoton çalışma alanlarından daha sosyal ve canlı mekânlara doğru evrilmesi, ışığı da farklı kavramlarla buluşturuyor ve geliştiriyor:
- LED ışık kaynaklarının gelişimi ile ışığın ofis mekânlarında bir armatürün ötesinde elementten sisteme uzanan bir yapıda planlanması ve kullanımı
- Ofiste gün boyu yaşanan farklı senaryolara aydınlatma kontrolü ile dinamik adaptasyonun sağlanması
- Her çalışanın bireysel alanını tanımlayarak ışığını özelleştirebilmesi
- Ofis mekânlarında farklı sosyal alanların farklı ışık efektleri ve aydınlık düzeylerine ihtiyacının karşılanması
- “İnsan Odaklı Aydınlatma” (HCL) yaklaşımı ile ışığın biyolojik etkilerini kullanarak insanın konfor ve motivasyonuna katkıda bulunması
İnsan Odaklı Aydınlatma, kullanıcıların bireysel ihtiyaçlarına karşılık veren ışık, iklim ve mekân etkileşimi ile eşleşir. Dijital araçlarla kontrol edilebilen ve programlanabilen LED aydınlatma teknolojileri ile daha da gelişen yaklaşım, yaratıcılık, konfor ve üretkenliğe katkıda bulunabilir. Görsel konfora sahip habitatlar ve ferah atmosferler motivasyonu artırır. Biyolojik ritimleri dikkate alarak önceden programlanmış dinamik aydınlatma senaryoları bu hisse katkıda bulunur.
Profesyonel ofis aydınlatması için asgari şartlar; aydınlık düzeyi, ışığın eşdağılımı, parlama kontrolü ve kontrast faktörü gibi çeşitli kalite kriterleri EN 12464-1 standardında tanımlıdır.
Güncel ofis aydınlatma tasarımı yaklaşımında gün ışığına göre parlaklık ve açık renk dizisi ile biyolojik olarak daha etkili ve dinamik olan beyaz ışık refahımızı artırmak, iş performansımızı geliştirmek için doğal biyolojik ritmi desteklemektedir. Söz konusu yeni nesil yaklaşımda aydınlatma uygulamaları hem yapay hem de doğal ışıkla çalışır veya her ikisini de akıllı bir şekilde birleştirir. Şüphesiz doğal ışık en iyi ışıktır; İnsan Odaklı Aydınlatma ise aydınlatma kontrolü teknolojileri ile insanın doğal ışık hissine yaklaşmasını ve biyoritmik uyumunu hedefler.

Fotoğraf: Sahir Uğur Eren
Geleneksel ofis aydınlatma planlamasında temel prensipler:
- Doğru yerde ve doğru zamanda doğru ışık planlaması
- Yeterli aydınlık düzeyinin sağlanması
- Işığın mekân tipine göre eşdağılım kriterlerini sağlaması
- Kamaşma kontrolü ve UGR değerlerine uygun armatürlerin seçimi
- Yansımaların önlenmesi
- Aydınlatmanın doğru modellenmesi
- Doğru renk sıcaklığının seçilmesi
- Renksel geriverim faktörünün işleve göre seçimi
Geleneksel prensiplerin yanı sıra yeni nesil ofis aydınlatma kalite kriterleri şöyle tanımlanabilir:
- Değişen aydınlatma senaryolarının ve durumlarının yönetimi
- Kişisel aydınlatma kontrolü
- Işık kaynağından aydınlatma sistemine kadar bina ölçeğinde enerji verimliliği
- Gün ışığı entegrasyonu
- Tasarımda ışığın bir element olarak ele alınması
Işık temelde; görme, güvenlik ve yönlendirme fonksiyonları ile bilinmektedir. İnsan odaklı aydınlatma ise ışığın bu işlevler ötesindeki etkisine odaklanır. Işığın, enerji verme, rahatlama, uyanıklığı sağlama, bilişsel performansı artırma ve ruh halini ve insanların uyku-uyanma döngüsünü iyileştirme gücü vardır. Işığın gerçek değeri görsel konfor ile biyolojik ve duygusal faydaların birleşiminde yatmaktadır. İnsan odaklı aydınlatma ışığın görsel, biyolojik ve duygusal faydalarını birleştirerek insanların sağlığını, konforunu ve performansını destekler. Bu değeri daha iyi anlayabilmek için özünde ışığın tanımını anlamak gerekir:

Fotoğraf: Sahir Uğur Eren
Işık nedir?
Işık, elektromanyetik spektrumun bir parçasıdır. Gözlerimiz tarafından algılanan dalga boyu 380 ve 780 nm aralığında spektruma sahiptir. Görme işlevini gerçekleştiren retina ışığa duyarlı ganglion hücreleri içerir. Bu hücreler mavi ışığa karşı hassastır ve uykuyu bastırır. Geceleri uyku öncesi vücudumuz melatonin hormonu salgılar ve ışığın dalga boyu bu hormonun salgılanmasında doğrudan etkendir. Sabah uyandığımızda melatonini bastırmak gün boyunca uyanık kalmamıza yardımcı olur. Bu nedenle ortam ışığı karakteri insan vücudunun sirkadiyen ritmini doğrudan kontrol eder. Bu durum ışığın melanopik etkisi olarak adlandırılır.
Işığın üçlü etkisini özetleyebiliriz:
Görsel işlevler için ışık: İlgili alanlara uygun olarak fonksiyon alanının aydınlatılması; fonksiyon ve konfor odaklı etkiler.
Işığın duyumsal etkisi: Ortam, atmosfer, sahne ve efektler oluşturarak yaratılan duyumsal ve biyolojik etkiler.
İnsanların sirkadiyen ritmini destekleme: Uyarıcı veya rahatlatıcı etkiler.
Ofisin mekânsal algısı ve ışık ile ilişkisinin tasarımında ışığın üçlü etkisi mevsim, zaman ve kişi değişkenleri de dikkate alınarak kullanılmalıdır. Günümüz tasarım metodolojisinde ofis için doğru aydınlatma armatürlerinin seçiminin ötesinde sensörler ile kontrol edilen, otomasyon sistemleri ile enerji tüketimini en aza indiren, bakım ihtiyaçlarını bağımsız olarak rapor eden ve kullanıcılarla bireysel olarak etkileşime giren akıllı aydınlatma sistemleri bütünleşik olarak tasarlanmalıdır.
Tasarımda mekânı farklı bölgeler olarak tanımlama, çalışma ve konsantrasyon alanlarının oluşturulması, düşey yüzeylerin aydınlatılması, geçiş ve sirkülasyon alanlarının ışık ile ayrıştırılması temel esaslardır. Aydınlatma kontrolü tasarımında armatür grupları fonksiyon, alan ve gün ışığı ile ilişkisine göre gruplandırılır. Yeni çalışma kültürüne göre tablet vb. ekranlarla çalışma konforunu sağlamak için düşeyde yaratılacak parıltı da tasarım aşamasında kontrol edilmelidir. Kişisel kontrolün sağlanacağı alanlarda sensörlerin yanı sıra manuel veya yazılımsal kontrollerden de yararlanılmalıdır.
İnsan Odaklı Aydınlatmanın planlanmasıyla ofise ve kullanıcısına sağlanacak fayda öncelikle konforlu ve verimli bir çalışma ortamı yaratmaktır. Standartlara aydınlık düzeyleri (lux) sağlamak bazı oluşturur. Aydınlatma kontrolü ile dimlenebilir (kısılıp açılabilir) ışık kaynakları kullanıcıya esneklik sağlar. Kamaşma kontrolü konforun temel unsurudur, armatürlerin doğru optikle seçimi ve doğru pozisyonda planlanması temel doğrulardır.
Işığın renk sıcaklığı ile gün içinde gün ışığına uyumlu olarak yaratılacak senaryolar, insanın biyolojik ritmini etkileyecek nitelikte programlanabilir. Günümüzde değişebilir beyaz (Tunable White) ışık kaynakları ile 2700 K – 6500 K renk sıcaklığı arasında ince ayarlar yapılarak ofis ortam ışığının kullanıcılara, mevsime ve gün içi vakte göre adaptif ayarlanması mümkündür.
Bu etki ofiste çalışanların gündüz / gece ritmini dengeleyerek daha verimli ve sağlıklı bir ortam yaratır. Doğal ışıkla etkileşimli olarak kurgulanan insan odaklı ışık insanların performansını ve yaratıcılığını artırır.
/// Aydınlatma Merkezi’nin Katkılarıyla///
bi_özet gayrimenkul | Ağustos 2019