BMS, PETRA The Flooring Co., Technogym ve VitrA’ya; ürünlerinin kullanıcıların fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerindeki etkilerini ve hangi alanlarda well-being (esenlik) yaklaşımını desteklediğini sorduk.
Yapı malzemeleri ve well-being (esenlik) ilişkisi üzerine Norveç’te yürütülen “Yapı Malzemeleri ve İç Mekânda Esenlik” (Building materials and wellbeing in indoor environments, 2016) başlıklı araştırmada Avusturya, Finlandiya, Fransa, Norveç ve İsveç’teki yapı profesyonellerine ve kullanıcılara iç mekânda malzeme seçiminde doğallık, temizlenebilirlik, etik ve çevre gibi konuların etkisi ile ilgili sorular yöneltiliyor. Yapılan görüşmelerde profesyonellerin ve kullanıcıların; yapının fonksiyonu, malzeme seçimi, iç mekândaki hava kalitesi, akustik ve aydınlatmasının yanı sıra beklentilere ve geleneklere uygunluğu gibi özelliklerini de esenlik kapsamında değerlendirdiği görülüyor. Gün ışığı alan, açık, aydınlık iç mekânlar bireyin esenliğinde en önemli rolü oynuyor. Ortalama sıcaklık ve uygun atmosfer sağlayan kaliteli malzemeler de önemli görülüyor. Özel ve kamusal mekânlar için farklı beklentiler söz konusu: Kamusal alanlardaki iç mekânlar, soğuk bir atmosfere sahip olsalar da konforlu bulunurken; evlerin iç mekânlarında sıcak atmosfer yaratan zeminler aranıyor. Kolay temizlenebilirlik gibi özelliklere de well-being kapsamında değiniliyor. Bu araştırmadan yola çıkarak, BMS, PETRA The Flooring Co., Technogym ve VitrA’dan profesyonellere esenlik kavramı ve ürün tasarımı-gelişimi üzerine fikirlerini sorduk.
BMS / Herman Miller
Ergonomi konusunda 125 yıl deneyimli Herman Miller markamız, özgün teknolojiler ve stratejik hizmetlerle kullanıcıları için daha iyi bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlıyor. Herman Miller en güvenli, en sağlıklı mobilyaları tasarlamak ve üretmek amacıyla BT (Ürün Yönetim Ekibi) departmanını yarattı. Herman Miller 2017 yılında yayınladığı sürdürebilir kurumsal çevre raporunda: “Uzun vadede, işletmeler ve iş liderleri kârları veya ürünleri ile değil, insanlık üzerindeki etkileriyle yargılanacaklar” diye açıkladı.
BMS Ailesi olarak Herman Miller, Naughtone gibi inovatif ve çevreci markalarımızla, daha sağlıklı daha kapsayıcı yaşam alanları, ofisler ve daha yeşil bir gezegen yaratmaya çalışıyoruz. Müşterilerimize doğru çalışma alanını ve doğru koltuğu seçmelerinde rehberlik ediyoruz.
BMS 35. yılını bu sene kutluyor, bu süreçte hem dünyada hem Türkiye’de çok şey değişti. İş dünyası endüstriden bilgi çağına, bilgi çağından fikir çağına geçti. Bilgi kaynaklarını filtreleyerek anlamlı veri elde edip, fikri işe dönüştüren çalışanlar önem kazandı. Biz Herman Miller ile 30 yıllık beraberliğimizde, çevreye ve çalışanına önem veren şirketlerin ekonomik başarı hikâyelerinin çok daha ileri gittiğini gördük. Herman Miller tasarımlarının müşterilerimiz için sadece mobilya olmadığını deneyimledik; müşterilerimizin çalışanlarına ve şirket ekonomilerine değer katmalarına destek olduğumuzu gördük. Bunların arasında “gittigidiyor.com” bizim için en uzun soluklu örneklerden biridir, 5 kişilik bir ofisin E-bay ile buluşmasına tanık olduk. BMS ailesi ile birlikte yola çıkanlar arasında Peak Games, Apple, Yapıkredi, Garanti, Yemeksepeti gibi birçok firma bulunuyor.

Tasarımcı: Don Chadwick
Bünyesinde barındırdığı teknoloji ve malzemeler sayesinde kullanıcısını havada süzülüyormuş gibi hissettiren Aeron, lanse edilmesinin ardından geçen 23 yıl sonra ilk defa yenilendi. Aeron Remastred tasarımcısı Don Chadwick, “Gerçekten bugünün ve yarının da en sağlıklı tasarımına en iyi örnek Aeron Remastred” diyor. Yeni Aeron üç kilo daha hafif. Çevreci tasarımı ile sürdürülebilirlik sertifikasına sahip: Cradle to Cradle V3 Silver, BIFMA level3 ve GREENGUARD Gold gibi tescilleri bulunmakta. Don Chadwick’in ile bilim insanları, mühendisler, malzeme uzmanları ve araştırmacılarla birlikte yenilediği Aeron’da malzeme ve teknoloji değişiklikleri tasarımı; konfor, sağlık ve kolaylık açısından bir üst noktaya taşıdı. İnsan vücudunun boyutları ile ilgilenen antrofometri ve ergonominin en güncel verilerini malzeme, üretim ve teknoloji konularında 20 yılı aşkın bir süredir elde edilen deneyimle birleştiren Herman Miller, oturan kişinin daha doğal hareket etmesini sağlayan ve vücutla bütünleşen yapısıyla yepyeni bir Aeron geliştirdi. Güncellenen tilt mekanizması sayesinde kullanıcının isteklerine daha hızlı adapte oluyor. Daha dengeli bir oturuş ve doğal olarak daha sağlıklı bir deneyim yaratmak için geliştirilen 8Z Pellicle vücudun farklı noktalarına temas ederek konfor sağlıyor. Öyle ki sırtın alt bölümlerine destek vererek pelvisi öne çıkaran yeni tasarımda Aeron, 1,8°’lik bir açı ile öne eğimli olmasının avantajını kullanıyor. Kuyruk sokumu ve bel bölgesine destek veren PostureFit SL tasarımı sayesinde Aeron, olası duruş bozukluklarının da önüne geçiyor.
Ayarlanabilir monitör kolları da sağlıklı duruş pozisyonlarını korumada neredeyse ergonomik koltuk kadar önemli bir rol oynuyor. Bunun nedeni vücudun, eldeki göreve göre gözlerin doğru mesafede olması için nasıl gerekirse o şekilde kendini ayarlamasıdır. Doğru mesafe kişiye göre değişir. Tek bir pozisyon herkese uymaz. Özellikle bedendeki değişkenlik ve aktif hareketin omurga yapısına ve dolaşım sistemine yararlı olduğunu bildiğimizden sabit bir monitör, kişinin hareketlerini ciddi şekilde sınırlandırır. Çalışanların beden sağlığı için öncelikle 8 saat üstünde oturdukları çalışma koltukları önem taşıyor; ardından ise göz ve boyun sağlıkları için ise monitör kolları geliyor. BMS olarak ödüllü ergonomik detaylarıyla monitör kolu tasarımında dünyanın önde gelen markalarından olan Flo’yu beden ve göz sağlığı başta olmak üzere çalışma masalarında yarattığı ferah alan ve hareket kolaylığı için müşterilerimize tavsiye ediyoruz.
bms.com.tr
PETRA The Flooring Co. / Milliken
Bilimsel araştırma ve inovasyona dayalı uzun bir tarihe sahip olan Milliken her zaman insana dair sorunları çözmek ve faydalı olmak ilkelerine kuvvetle bağlı olmuştur. Bu bakımdan zemin kaplaması ürünlerimizi sadece uzun ömürlü olmaları amacıyla değil bina sakinlerinin sağlık, esenlik, verimlilik ve üretkenliğini geliştirmeleri amacıyla planlayıp imâl ediyoruz. Sağlık ve well-being, tasarım ve geliştirme süreçlerimizin gittikçe daha merkezine yerleşiyor.
WELL Bina Standartları’nda geçen 7 kavram zemin kaplaması konusuyla ilişki kuruyor: Hava, Su, Hareket, Ses, Malzeme, Zihin ve Topluluk.
Hava: PETRA, Milliken ile %100 geri dönüştürülmüş Econyl® ipliklerden imâl edilen koruyucu paspas çözümleri sunar. Toz, nem ve zararlı kirleticilerin binaya girmesini engellemenin yanı sıra Milliken zemin koruyucu paspasları, binaların iç mekân hava kalitesini artırır, yeşil bina niteliklerine katkıda bulunur ve halı gibi diğer zemin malzemelerini koruyarak ömrünü uzatır.
Su: PETRA güvencesi ile sunulan
Milliken’in açık hücreli yastık tabanları, geçirgen olmaları sayesinde su moleküllerini tutmaz ve buharlaşmalarına izin verir. Bu sayede uygulama öncesinde kapsamlı nem giderme işlemlerine ihtiyaç duymaz ve nemle ilgili masraflı problemlerin yaşanma riski ortadan kalkar.
Hareket: Milliken’in özel patentli yastık taban teknolojisi, hareket halindeki kullanıcıların kas ve eklemlerine binen yükü önemli derecede azaltması sayesinde, eklem sağlığına katkı sağlar. Ayak konforuna önem veren ek özellikleri sayesinde ise yorgunluğu azaltır. Mobilyaların kullanım sırasında yer değişimi yoğun olsa bile halıda bıraktıkları izler kalıcı olmaz ve halılar ilk günkü görünümünü korur. Milliken halılarındaki desen ve renklerin farklı şekillerde kullanımı ise bina içindeki hareketin düzenlenmesine yardımcı olur.
Ses: Milliken’in yüksek performanslı iplik çeşitlerinin yanı sıra özel patentli yastık tabanlarının sağladığı ses emilimi, gürültü yansıması süresini ve dolayısıyla yankıyı azaltır. Bu sayede ortamda konuşma kalitesi artar, ortak çalışma mekânlarında daha başarılı iletişim kurulabilir. Milliken’in yastık tabanları, sert tabanlara kıyasla %60 daha fazla ses yutar. Milliken’in yastık tabanlı karo halıları ile döşenen mekânlar fark edilir şekilde daha sessizdir.
Zihin ve Topluluk: PETRA güvencesiyle sunulan Milliken halılarının, sağladıkları akustik katkı ve özellikle yaya trafiğinden kaynaklanan darbe sesini azaltma özelliği ile çalışma mekânlarında daha sakin ve telaşsız hissettirdiği ve odaklanmaya yardımcı olduğu görülmüştür.
WELL Bina Standartları, ses kaynaklarının belirlenmesi ve dikkat dağıtıcıların en aza indirilmesi için bölgelerin oluşturulması amacıyla Ses Planı yapılmasını zorunlu tutar. Milliken’in zemin kaplaması çözümleri portfolyosu, farklı mekânlar için farklı akustik çözümler sunar. WELL akreditasyonuna sahip profesyonellerden oluşan ekibimiz, müşterilere ses haritalama işleminde yardımcı olabilir.

Tasarımcı: Manisha Selhi
Çalışma mekânında well-being, PETRA güvencesiyle sunulan Milliken’in tasarım felsefesinin merkezinde yer alır. En yeni halı koleksiyonumuz olan “Fractals”ı bu felsefe doğrudan etkilemiştir. Milliken’in kurum içi tasarımcısı Manisha Selhi, sakin ve duyarlı bir ortam oluşturmak amacıyla doğal arkaplan renklerinden oluşan uyumlu bir palet ile uçuk renklerden oluşan desenleri bir araya getiriyor. Biyofilik desenler, doğada bulunan biçimleri taklit ederek bir huzur ve dinginlik havası, meditasyon için bir mekân yaratıyor. Fractals koleksiyonu, WELL Bina Standartları’nın gereklilikleri temel alınarak, değişen ve artık çalışanın esenliğine öncelik verilen kurumsal çalışma mekânının zemin kaplaması ihtiyaçlarına yönelik tasarlandı.
Kar tanesi ve yaprakların damarları gibi doğada bulunan oluşumlara benzer şekilde Fractals’ın biyofilik tasarımı, hiç bitmeyen, sonsuz şekilde karmaşık ama yine de sade görünüme sahip desenler oluşturuyor. Desenler, doğal öğelerin zaman içinde kırılış ve parçalanışına benziyor. Halı plakaları; etkileyici ve karmaşık yapılarda parlak ipliklerin Millitron® dijital desen teknolojisiyle bir araya gelmesinden oluşan zengin ve yumuşak bir dokuya sahip. Koleksiyonda Enlace ve Entangle isimli iki tasarıma ek olarak ayrı ayrı veya birlikte uygulanabilen 6 renk yer alıyor. Fractals aynı zamanda farklı Milliken koleksiyonlarıyla uyum sağlayarak yön bulma, bölgelere ayırma ve görsel etkiler yaratma amacıyla zemin kaplamasında çeşitli bölümlerin oluşturulması ve vurgulanmasına imkân tanıyor. 25×100 cm boyutlarındaki plakalar, zemin düzlemine ayrı bir boyut katarak tasarımcılara yaratıcılık için daha fazla alan ve olanak sunuyor.
Fractals halı plakaları, üstün akustik performans ve ayak konforu için Comfort Plus yastık taban sistemiyle üretildiğinde sert tabanlı halılara göre %50 daha fazla, diğer sert yüzeyli zemin kaplamalarına göre ise üç kat daha fazla ses emiyor. Milliken halıları, sert tabanlı halılara kıyasla kas ve eklemlerdeki yorulmayı %24 oranında azaltarak önemli ergonomik faydalar sağlıyor.
%40 geri dönüştürülmüş Econyl® naylondan ve yastık tabanlarında %90 geri dönüştürülmüş içerikten oluşan Fractals halı plakaları, toplam ürün ağırlığının (%5 kullanıcı sonrası içerik de dahil) %63’ü oranında geri dönüştürülmüş malzeme bulunduruyor. ISO14001 sertifikalı bir tesiste, yenilenebilir kaynaklar kullanılarak üretilen Fractals, iç mekân hava kalitesi konusunda GuT & CRI Green Label Plus sertifikalı, EPD onaylı ve BRE sertifikalı. Yıpranmaya karşı 15 yıl, ömür boyu antistatik ve gizli kusurlara karşı garantili koleksiyonun çevresel etkilerini daha da azaltmak amacıyla yapıştırıcısız uygulama için TractionBack® özelliğinin seçilmesi, iç mekân hava kalitesini artırırken malzeme kullanımını azaltıyor.
petratr.com
Technogym
Günümüzün iş ve özel yaşam dengesini kurabilmek, yüksek seviyede motivasyon, enerji ve yaratıcılık gerektirir. Bu motivasyonu yüksek tutmak için, küresel şirketlerden küçük şirketlere kadar işverenler; tek başına sağlık sigortasının yeterli olmadığını düşünmektedir. Bu şirketler insan odaklı yaklaşımları ile işyerlerini yeniden tasarlıyorlar. Yani iş ile ilgili her şeyi; (örgütsel yapıyı, kültürü, fiziki çevreyi, teknoloji kullanımını, marka ve iletişimi) fiziksel, zihinsel ve duygusal refahı artırmak için ilham veren bir hedef yolu olarak yeniden biçimlendiriyorlar. Technogym ise; evlerde, otellerde, eğitim kurumlarında ve zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz çalışma alanlarında da insanların refahı, hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını geliştirmek adına hizmet ve ürünler geliştiriyor.
Burada bahsettiğimiz wellness ve well-being kavramları Technogym The Wellness Company’nin ana çalışma prensibini ve marka değerini oluşturur. Bu kavram ışığında yapılan tüm çalışmalar sonucunda, tüm mekânlar ile bütünleşen, insanların hem fiziksel hem de ruhsal sağlıkları ve buna bağlı olarak mutluluklarına olumlu yönde etki eden
Technogym spor ekipmanları ve hizmetleri ortaya çıkmıştır.
Well-being’i Technogym The Wellness Company, birçok açıdan ele alıyor. Alt başlıklara değinmek gerekirse, hareket, konfor, malzeme kalitesi, zihin, topluluk, yenilik, tasarım ve özellikle teknoloji gibi birçok alanı, Technogym’in tasarladığı ürünler ve hizmetler destekliyor.

Tasarımcı: Antonio Citterio
Technogym ürün ailesindeki tüm ekipmanlarda olduğu gibi Personal Line, insan sağlığını ve refahını her açıdan geliştirmek için tasarlandı.
Technogym’in evlerde, otellerde, eğitim kurumlarında, spor kulüplerinde olduğu gibi, çalışma alanlarında da insanlara yönelik sağladığı, kurumsal well-being
kapsamında birçok uygulamadan ve hizmetten bahsedebiliriz. Burada önemli olan şirketin bakış açısının çalışanlarının istek ve ihtiyaçlarının farkında olarak bu kapsamda hizmet ve ürün almalarıdır. Technogym, ihtiyaca yönelik tasarladığı ürün ve hizmetleri ile well-being odaklı tasarımı bir bütün olarak ele alıyor. Personal Line, kullanıcının konforu, ürünün teknolojik yenilikleri ve mekân ile bütünleşen formu sayesinde sayısız uluslararası ödüle sahip olan Technogym ürün ailesinden biridir. Personal Line, ünlü mimar ve tasarımcı Antonio Citterio tarafından tasarlanmıştır ve bu serideki tüm ürünler bulunduğu mekânda bir ikon haline gelirken, kullanıcının da hareket etmesini sağlayarak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığına katkıda bulunur.
Technogym ürün ailesindeki tüm ürünler, esas fonksiyonunun yanı sıra kullanıcının tercih etmesini sağlayacak ve farklı beklentileri karşılayacak özelliklere de sahip. Technogym, kullanıcılarını daha sağlıklı bir yaşama hazırlarken, yaşadığımız dünyanın geleceğini de düşünüyor. Bunun için ekipmanların üretim aşamasından, son kullanıcıya ulaşana kadarki evrede doğaya uyumlu olarak hareket edilmektedir. Ekipmanların yapımında kullanılan malzemelerin %95’i çevreci ve geri dönüşümlüdür. Technogym, yapılan geliştirmeler sonucunda ürünlerinin enerji tüketimlerini de minimuma indirmiştir.
Bununla birlikte neredeyse tüm kardiyo ekipmanları UNITY™ ekrana sahiptir. UNITY™, kullanıcıların bulut tabanlı Technogym mywellness® platformu üzerinden bağlı kalmasını sağlayan sektördeki ilk Android tabanlı kardiyo konsoludur. Bugüne kadar geliştirilen en kapsamlı platform olan Technogym mywellness®, kullanıcılarının Technogym ekipmanlarını kullanarak dünyanın herhangi bir yerinden ve istedikleri anda antrenman programlarına, antrenman verilerine, internete, uygulamalara ve içeriklere erişimlerini olanaklı kılıyor. Bu ekran ve mywellness® sayesinde kullanıcı spor yaparken Netflix dizisine de devam edebiliyor, yürüyüş yaparken Skype’tan toplantısını da gerçekleştirebiliyor. Ayrıca mywellness® platformu, Apple Watch, Runkeeper, Garmin ve Strava gibi en popüler giyilebilir cihazlar ve izleme uygulamalarıyla uyumlu olarak çalışabiliyor.
technogym.com – avv.com.tr
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri / VitrA
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri olarak, VitrA ve Artema markalarımızla, banyoda kullanılan tüm ürünleri tasarlıyoruz. Bunların arasında lavabolar, küvetler, klozetler, armatürler, duş tekneleri, bataryalar ve duş sistemleri, banyo mobilya ve aksesuarları yer alıyor. Suyla çalışan ürünlerden bazılarının duvara dayalı konumlandırılması gerekiyor. Bir kere yerini belirlediniz mi tadilat yapmadan değiştirmeniz mümkün olmuyor. Ancak alışılageldik bu durum değişiyor. Bunu ilk defa küvetlerde gördük. Farklı formlarıyla zaman içerisinde banyoda adeta bir tasarım nesnesine dönüşen solo küvetler, artık “köşeye sıkışmıyor” ve istenilen yere konumlandırılabiliyor. Bu durum, solo küvetlerle uyumlu banyo bataryalarının geliştirilmesine vesile oldu. Yerden çıkışlı üretilen bataryalar, küvetlerin duvardan ya da köşelerden uzaklaşılarak banyoda istenilen yere konumlanmasını sağladı. Bu değişimin çıkış noktası, bahsettiğiniz gibi kullanıcıların değişim arayışı… Yine de suya daha doğrusu su tesisatına bağlı olduğunuzda, alternatifleriniz sınırlı. Biz bunu yenilikçi çözümlerle aşmaya çalışıyoruz. Örneğin çalışmalarını tasarımcı Terri
Pecora’nın iş birliğiyle geliştirdiğimiz VitrA Plural koleksiyonu, lavaboları duvara dayalı olmaktan kurtaran çözümlerle birlikte geliyor. VitrA İnovasyon Merkezi’nde geliştirilen üç yenilikçi sifon çözümü, lavaboların banyonun herhangi bir yerine, istenen açıyla yerleştirilmesine olanak tanıyor. Burada amaç hem tasarım esnekliği hem de değişim arzusu…
Suyla ilişkisi olmayan banyo mobilyaları da zaman içerisinde oldukça farklılaştı. Yalnızca depolama kapasitesi sunmanın yanı sıra ek fonksiyonlarla zenginleştirildi ve hareketli hale geldi. Örneğin
Christophe Pillet imzalı Memoria Elements koleksiyonunda yer alan ve 360 derece kullanım özgürlüğü sunan dönen dolap, saklama fonksiyonunun yanı sıra, led aydınlatmasıyla, banyonun istenen köşesinde şık bir ambiyans yaratıyor. Aynı koleksiyonda, raflı bölümleri bulunan banklar da yer alıyor. Kişisel eşyalarınızı koyabiliyor ya da dekoratif ürünleri sergileyebiliyorsunuz. Aslında bunlar da kullanıcıların içindeki değişim arzusunun bir yansıması…

Tasarımcı: Terri Pecora
Esenlik açısından bakarsak, en yeni koleksiyonlarımızdan Plural’ın, nötr renk paleti ve ahşap bitişlere sahip ürünleriyle evin sıcaklığını ve evde olmanın yarattığı iyi duyguları banyoya taşıdığını söyleyebiliriz. VitrA Plural’ın yanı sıra VitrA Memoria şelale akış özelliği bulunan duş kolonu ile VitrA Deluxe Ayna ise kontrol edilebilir ışık ayarı ile duyulara hitap ediyor. Ancak esenlik söz konusu olduğunda akla ilk gelen şeylerden birinin su olduğunu söylemek yanlış olmaz. Suyun rahatlatıcı ve ferahlatıcı etkisi insanların kendini iyi hissetmesine vesile olan en önemli unsurlardan biri. Bu anlamda da pek çok ürünümüzle kullanıcıların iyi hissetmesine vesile oluyoruz.
Ürünün esas fonksiyonuna ek olarak geliştirilen özellikleri de o ürünün tercih edilmesinde etkili oluyor. Örneğin kanalsız iç haznesi bulunan Rim-ex klozetler, hem kolay temizleme özelliği hem de hijyenik özelliğiyle tercih ediliyor. İstenilen su sıcaklığını önceden ayarlamayı ve banyo süresince sabit tutmayı sağlayan termostatik banyo bataryaları, özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. VitrA’nın tüm seramik sağlık gereçlerinde kullandığımız iyon katkılı VitrA Hygiene yüzey teknolojisi, seramik ürünlerde zararlı bakterilerin oluşumunu %99,9’a kadar engelliyor. VitrA İnovasyon Merkezi’nde geliştirilen VitrA Clean ise kir ve kirli suyu tutmayan hidrofobik yani suyu sevmeyen yüzeyler yaratıyor. Su damlaları seramik yüzeyde cıva gibi hareket ederek tüm tortu ve kiri bünyesine alarak gidere götürüyor. Her iki özellik de güçlü temizleyicilere ihtiyaç duyulmadan kolaylıkla temizlik yapılmasına olanak tanıyor.
vitra.com.tr
bi_özet gayrimenkul | Ağustos 2019