/// Aydınlatma Merkezi’nin Katkılarıyla///
Aydınlatma Merkezi’nin Kurucu Genel Müdürü Utku Başkır, otel yapılarında aydınlatma tasarımının önemini ve aydınlatma senaryolarında dikkat edilmesi gerekenleri yazdı.
Gündelik hayat döngüsünün parçası olan yaşama, çalışma ve eğlence ortamlarında, tecrübe edilen aktiviteler ve oluşan alışkanlıklar doğrultusunda ışığın önemli rol oynadığı birçok senaryo yaratılır. Yerleşik yaşam alışkanlıklarımızdan kopup mobil bir yaşama geçtiğimizde de bilinçaltımızdaki konfor ve mekân algısı ile alışkanlıklarımızı yanımızda taşırız. Otel yapıları ve konaklama mekânları bize tüm bu senaryoları birlikte deneyimleten alternatif yaşam alanlarıdır. Tatil köyleri, iş otelleri, butik oteller, spor ve macera temalı otellerde günümüzde değişen yaşam alışkanlıklarına hizmet eden yeni konaklama ve yaşam yönelimlerinde ışığın bizi izleyen ve destekleyen, yeni deneyimler sunan etkisini gözlemleyebiliriz.
Otel yapılarını ışığın her türlü kullanımının tasarlandığı “karma yapılar” olarak kabul edebiliriz. Bu karma yapının içindeki gezintide çeşitli ışık katmanlarının mimariye nasıl entegre olduğunu; aralarındaki ilişki ve hiyerarşiyi inceleyebiliriz. Bu katmanların bütünü, ziyaretçinin otelden ayrılırken sahip olacağı “konfor deneyimi”ni tanımlayacaktır. Bir önceki yazıda değindiğim* “insan odaklı aydınlatma” konsepti otel yapılarında aydınlatma kavramının merkezinde olmalıdır.

Bu nedenle ışığın üçlü etkisini hatırlayabiliriz:
- Görsel işlevler için ışık: İlgili alanlara uygun olarak fonksiyon alanının aydınlatılması; fonksiyon ve konfor odaklı etkiler.
- Işığın duyumsal etkisi: Ortam, atmosfer, sahne ve efektler oluşturarak yaratılan duyumsal ve biyolojik etkiler.
- İnsanların sirkadiyen ritmini destekleme: Uyarıcı veya rahatlatıcı etkiler.
Otel yapılarındaki çeşitli mekânlarda bu üçlü etki, tasarımın temelini oluştururken farklı kavram ve katmanlar da projemizi “otel ve konaklama” mekânlarının aydınlatması konusunda özelleştirebilir ve zenginleştirebilir.
Bu yaklaşım, mobil bir yaşam deneyimi içinde yapay ve doğal ışığın doğru kullanımı ve ışığın yaşam senaryosuna uyum göstermesi ile “well-being” kavramını tanımlamaktadır. Günümüzde otel işletmecilerinin ziyaretçilerine temelde hissettirmek ve deneyimletmek istedikleri ana kavram da budur.
Otel mekânlarının aydınlatılması için öngörülen tüm kriterler ve yapı içindeki tüm mekânlar bağımsız olarak değerlendirilmeli ve projelendirilmelidir. Oteli farklı uluslardan ve çeşitli kültürlerden insanların yılın farklı mevsim ve zaman dilimlerinde ziyaret ettiklerini öncelikle dikkate almalıyız. Otel yapıları tam anlamıyla yaşam dinamiklerinin ve renklerinin hayata yansıdığı mekânlardır. Ziyaretçilerin değişken olması, mekân içinde farklı ve kişiselleştirilebilir ışık senaryolarının gerekliliğini doğurur.
Güncel aydınlatma konseptini daha iyi anlayabilmemiz için ulaştığımız şehrin havaalanından otelimize doğru küçük bir gezintiye çıkalım. Taksimiz otele yaklaştığında otelin kurum kimliği renklerini taşıyan ışıklı tabela ve öğeler bize doğru mekâna ulaştığımızı hissettirirler. Bazen kurum kimliğindeki renklerin cephe aydınlatmasında kullanıldığını görürüz. Cephede kullanılan aydınlatma armatürlerinin özellikle iç mekânda konaklayan ziyaretçileri rahatsız etmeyecek şekilde seçildiğini gözlemleriz.
Otelin girişinde bizleri karşılayan samimi atmosferi hayal ederiz. Kuzey ve güney ülkeleri arasında farklı karakter sergileyen bu karşılama ritüeli çoğunlukla sıcak tonlarda renk veya sıcak beyaz ışıkla gerçekleşir. Lobi mekânı da ev sıcaklığında bir ortamda olduğumuz hissini destekler. Bu nedenle bu mekânlarda 2.700 K renk sıcaklığı değerlerinde ve dimlenebilir (kısılıp açılabilir) ışık kaynakları tercih edilir.
Otelin giriş galerisinde ışıkla etkileşen malzemelerle tasarlanmış bir enstalasyon, sanat eserlerini aydınlatan vurgu efektleri, mekânın hacimsel algısını artıran ve görsel konforu yüksek, mimariye entegre edilmiş gizli aydınlatmalar genel ambiyansı oluşturur. Karşılama mekânlarında dar açılı armatürlerin kullanımı mekândaki çeşitli obje ve öğelere vurgu yaparak dramatik etkiyi güçlendirir, kontrast değerini artırır.
Lobiden otel odamıza doğru olan seyirde bizi monoton uzun koridorlar karşılar. Mimari aydınlatma ile koridorları daha akıcı ve keyifli mekânlar haline dönüştürebiliriz. Çoğu zaman koridor duvarlarında yer alan resim ve portreleri vurgulayan aydınlatma efekti bu sabırsız seyri keyifli hale dönüştürebilir.

Otel odamıza ulaştığımız an bizi yeni evimizin nasıl bir ışıkla ve atmosferle karşılayacağı heyecanını yaşarız. Günümüzde “akıllı otel” konsepti ile odadaki tüm armatürler doğal ışığı kontrol eden perdelerle, kullanıcının vereceği sesli ve dokunmatik komutlarla, sensörlerle ve zaman ayarlı otomasyonlarla kontrol edilebilirler. Işığın odanın her noktasına entegre edildiğini göreceğiz ve her eylemimiz için tasarlanmış bir ışık katmanı olması bizi mutlu edecek: Loş bir ortam için yatağımızın altında gizlenmiş bir ışık kaynağı, yatak başucundaki okuma lambamız, makyaj aynamızdan bizi aydınlatan ışık… Hepsi bize evimizden uzak kaldığımız hissini unutturacak “well-being” dokunuşlarıdır.
Tesisin ortak aktivite mekânlarında ışığın atmosferi yaratan ana element olduğunu gözlemleyeceğiz. Oteldeki seyrimizde restoranda masaların üzerinde yoğunlaşan canlı ışığı, masaj odasında ışığın farklı renklerini, peyzajda ışığın doğaya yansımasını, spa alanında ışığın su ile etkileşimini fark edeceğiz.
Otelde gün boyu yaşanan farklı senaryolara aydınlatma kontrolü ile dinamik adaptasyon sağlamak ve senaryoları programlamak mümkündür. RGBW ve değişebilir beyaz ışık kaynakları ile farklı renk ve beyazın tonlarını aydınlatma kontrol sistemleri ile tasarlayabilir, rengi ve rengin tonlarını da mekânın doğru algısı ve mekânın konfor hissi için kullanabiliriz.
Bu keyifli seyirde, temel aydınlatıcı fonksiyonunun ötesinde ışığın, mimari ile aramızda bağ kuran, mekândaki yaşam senaryoları ile etkileşimli olarak hislerimizi destekleyen ve oryantasyonumuzu sağlayan, mekâna artı değer katan sanatsal ve dekoratif öğeleri algılamamıza yardımcı olan özelliklerini keşfederiz.
Doğru ışık ile tasarlanmış mimari, bize dünyanın her köşesinde evimiz güvenliğinde ve konforunda otel yapıları sunabilir.

Günümüz otel yapıları aydınlatma planlamasında tasarlanabilecek katmanlar ve ana prensipler:
- Cephe ve peyzaj ile bir bütün olarak yapının kurum kimliği öğelerine de uyumlu olarak tanımlanması ve algılatılması
- “Karşılama” deneyiminin ışık ile tasarlanması ve konaklama mekânına kadar bu deneyimin sürdürülmesi; “uğurlama” senaryosunun tasarımı ile deneyimin oluşturduğu bütün algının tasarlanması
- Doğru yerde ve doğru zamanda doğru ışık planlaması
- Etkileşimli aydınlatma armatürlerinin senaryolandırılması
- Yeterli aydınlık düzeyinin sağlanması
- Işığın mekân tipine göre eşdağılım kriterlerini sağlaması
- Kamaşma kontrolü ve UGR değerlerine uygun armatürlerin seçimi
- Konfor alanlarında ışığın farklı tonları ile kromaterapi konseptinin oluşturulması
- Oryantasyonun doğru ışık ve ışık katmanları ile sağlanması
- Günışığının doğru mimari öğelerle ve otomasyon teknolojileri ile kontrolü
- Sanatsal yerleştirme ve objelerin ışık elementi ile tasarlanarak mekâna artı değer kazandırılması
- Dijital ekran vb. medya uygulamalarının mekân aydınlatma efektine ve aydınlık düzeyine etkisinin değerlendirilmesi
- Rahatsız edici yansımaların önlenmesi
- Aydınlatmanın doğru modellenmesi
- Doğru renk sıcaklığının seçilmesi
- Renk geriverimi faktörünün işleve göre seçilmesi
- Işığın “su” gibi doğal elementlerle etkileşimi ile mekân tasarımının geliştirilmesi
- “Akıllı ev” deneyim ve alışkanlıklarımızın “akıllı otel” konsepti için de ışık ile sağlanması
- “Güvenlik aydınlatması” kavramı kapsamında acil durum aydınlatmasının normlara göre planlanması ile ziyaretçiye güven hissi verilmesi
- Çocukların ve yaşlıların güvenlik ve konforunu sağlayacak şekilde toplu yaşam alanlarının tasarımı ve aydınlatma öğelerinin entegre edilmesi
/// Aydınlatma Merkezi’nin Katkılarıyla///
bi_özet gayrimenkul | Şubat 2020