Banu Binat, Yüksek Mimar Binat İletişim & Danışmanlık, banu@binatdanismanlik.com
İnşaat sektöründeki duraklama mevcut potansiyellerin, bu alanda çalışanların, üretenlerin ya da yatırımcının hızla yön değiştirmesine yeni pazarlar aramasına sebep oluyor. Özellikle son 10 yılda gayrimenkul yatırımlarının büyüme hızıyla gelişen sektör yaşanan ani durgunlukla birlikte otellere ve otel yenilemeye odaklanıyor. Kısacası; turizm sektörü kendi krizinden çıkarken, inşaat sektörüne de hareket katmaya başlıyor.
Kasım ayında katıldığımız, yakından izlediğimiz “InnDesign Otel Yapıları, Tasarım, Yenileme ve İş Platformu” hem bölgenin hem de sektörün potansiyellerinin göstergesi oldu. Bir anlamda yüzümüzü güldürdü. 2018 ve 2019’da artan turist sayısı ve Ekonomi Bakanlığı’nın açıkladığı teşvikler sektöre hareket getirmeye başladı bile. Sadece Antalya’da otel yenileme pazarında 4 milyar dolarlık bir ticaret hacminden bahsedilirken bu yenilemenin yapı kalitesinin artırılması için de büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini de unutmamak lazım. Özellikle 80’lerde güneyde başlayan turizm atağı ile yapılan tesislerin ciddi bir renovasyona ihtiyacı var. Tesislerin büyük çoğunluğunun 15 yıldan eski olduğunu da düşünürsek, artan beklentileri karşılaması için bu yenileme atağının hem turizm sektörüne hem de inşaat sektörüne büyük katma değer sağlayacağı aşikar. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) yaptığı açıklamaya göre 2020’de 17.718 yeni yatak ilavesi yapılacak.
Peki, bizi neler bekliyor?
Turistlerin beklentileri, tatil anlayışları çok değişti. Yenileme en görünür haliyle buna hizmet edecek. Oteller yeni beklentilere göre renovasyon yapabilecek.
Altyapılar eskidi, yeni teknoloji ve malzemelerle altyapıları yeniden inşa etmek mümkün. Bu hem otellerin işleyişini kolaylaştıracak hem de çevreye daha duyarlı olma konusunda yol kat edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 4.859 tesis bulunuyor. Çevreye duyarlı tesis sayımız ise 478. Daha fazla tesisin çevreye duyarlı hale getirilmesi gerekliliği ortada.
İmar affı ile pek çok otel yapısal olarak büyüyebilecek, bu bir avantaj, tabii büyüme projeleri doğru ellerde uygulanırsa.
Elazığ depremiyle etkilendiğimiz bugünlerde yine deprem tehlikesine dikkati çekmek istiyorum. Yenilemeye giren otellerin pek çoğunun yeni deprem yönetmeliğinden önce inşa edildiğini düşünürsek, binaların yıprandığını ve yeni yapısal eklerle statik hesaplarının değişeceğini de göz önünde bulundurursak, tüm otellerde kapsamlı bir deprem raporu sonrası sağlamlaştırılması, ilave yapısal eklerin de deprem riski yaratmayacak şekilde projelendirilmesi ile tüm tesislerin güvenli hale gelmesi mümkün olabilecek.
Turizm sektörü inşaat sektörüne hareket getiriyor, bu hareketi gerçek bir fırsata dönüştürmek, tesis sahiplerinin, bu alanda çalışan mimar ve mühendislerin el birliği ile mümkün. Yatak sayısı artarken, dekorasyonlar yenilenirken, tesisleri depreme güvenli ve çevre dostu hale getirmek ihmal edilmemeli.
bi_özet gayrimenkul | Şubat 2020